AİLE ŞİRKETLERİ NASIL YAŞATILIR

Dünyanın önde gelen aile şirketleri danışmanlarından biri olan David Bork’un İstanbul’da gerçekleştirdiği çalıştayda, aile şirketi sahipleri ile bireylerinin, yeni dönemde başarılı olmak için nasıl hareket etmeleri gerektiğini konuşup tartışmıştık.

Çalıştaya, benimle birlikte Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Pegasus Havayolları Başkanı Ali Sabancı ve Boydak Holding Başkan Vekili Mustafa Boydak gibi iş dünyasının önemli isimleri katılmıştı.

Bu toplantıda, iş yaşamımdaki deneyimlerimi ve aile şirketlerinin kurumsallaşma süreçlerine yönelik önerilerimi, katılımcılarla paylaştım.

Aile şirketlerinin, kurucudan sonra devamını sağlamak, ailelerin kurucusunun ölümünden sonra dağılmasını önlemek için, yabancı danışmanlarla ilk defa Vehbi Koç çalışmalar yaptı. Onu Sakıp Sabancı izledi. Daha sonra çok sayıda aile şirketi yabancı uzmanlardan hizmet aldı.

Fakat görüldü ki, yabancılar bizim şartlarımıza göre model oluşturamıyor. Türkiye’deki önde gelen şirketlerin çoğu aile şirketi. Ne yapacağız? Yapılacak olan, aile şirketlerinde bugüne kadar ki başarılı ve başarısız konuları ortaya koyarak, buradan kendimize dersler çıkaracağız.

Çalıştayda yaptığım konuşmada, ülkemizdeki aile şirketlerinin en sık karşılaştığı sorunlara değinerek kendi iş hayatımdaki tecrübelerimi paylaştım,  aynı zamanda kurumsallaşma süreçleri esnasında karşılaştığım sorunlar ve bunlara ilişkin çözümler konusunda da katılımcıları bilgilendirdim. Konuşmalarımdan satır başlarını burada ifade etmeye çalışacağım.

Olmazsa olmaz birinci şart olarak, aile fertleri, şirketin ve ailenin devamının önemini kavramalı, bu uğurda üstüne düşecek sorumlulukları eksiksiz yerine getirmelidir.

Ne kadar kural koyarsanız koyun, eğer aile fertleri kurallara uymak istemezse şirketin dağılması kaçınılmazdır. Üstelik bu süreç şirket ve aile üzerinde ağır tahribat yaratabilir. Bunları kalıcı olarak muhafaza edebilmenin yolu, hem şirketi hem de aileyi kurumsallaştırmaktır.

Aile ve şirket anayasasını hazırlarken, her ailenin kendi ihtiyaçlarını, yine kendilerinin belirlemesi gerektiğinin önemli bir husus olduğunu unutmayalım.  Aile anayasası olarak da adlandırılan tüm bu hususlar, ortakların/aile fertlerinin, tüm endişelerini bertaraf edecek, beklentilerini karşılayacak biçimde açık ve net olarak yazılmalı. Özellikle, çoğunluk oluşturarak, bazılarının azınlık haline getirilmelerini önleyecek garantileri de kapsamalıdır. Bununla birlikte, aile fertlerinden birisinin veya bazılarının  iş ortamında imtiyazları olmamalı, eşitlik esas olmalıdır.

Aile ve şirket anayasası yazılması için uzman aramak gerekmez, kendiniz yazabilirsiniz. Ana fikir olarak hem ailenin, hem de şirketin anayasası ayrı ayrı yazılmalıdır. Yazım için aile fertleri oturur, ne yapmalı, ne yapmamalı, kimler nasıl çalışmalı, şirket kaynaklarından nasıl yararlanılmalı, şirket kimler tarafından nasıl yönetilmeli, hesap verme mecburiyetinin ve hesap isteme hakkının kriterleri belirlenmeli, bunlardan başka ailenin ve şirketin özelinde olabilecek kurallar yazılı hale getirilmelidir. Mutlaka imza altına alındıktan sonra yürürlüğe girer, gerektikçe tüm paydaşların mutabakatlarının olması halinde güncellenir.

• Aile konseyi mutlaka kurulmalı, ailenin yapısına ve beklentilerine cevap verecek kuralları belirleyip, konseyin etkin ve emredici olması sağlanmalı.

• Kendi işini kurarak bireysel çalışmak isteyen aile üyelerinin, ailenin müşterek sahip oldukları sektör dışında çalışmaları prensibi kabul edilmeli, aynı işi yapmalarına izin verilmemelidir. Aksi halde, aileye rakip olmaları kaçınılmazdır.

• Gelinlerin, damatların, eşleri sağ olduğu sürece şirkette görev yapıp yapamayacakları karar altına alınmalı.

• Evlatların iyi yetiştirilmesi ve hem iş hayatı hem de sosyal yaşam kriterlerinin, kuralların belirlenmesi önemlidir.

• Evlatlar, olabildiğince erken yaşta sosyal hayatın içine girmeli.

• Evlatlar, işin mutfağından işe başlamalı, kendilerine patron evladı muamelesi yapılmamalı.

• Çıraklık dönemlerinde personel servisini, personel yemekhanesini kullanmalı.

• Evlatlar, özel hayatlarında para harcama kültürü edinmeliler. Zira özel hayatında para harcama kültürü olmayanlar, iş hayatında bütçeyi doğru yönetmeyi beceremez.

• Yönetim Kurulu’nun pasifize edilmiş bir organ olarak değil, tam aksine, şirketin en önemli kurumu olarak görülmesi gerektiğini kabul etmemiz  gerekir. Yönetim Kurulu, şirkete ait işlerin özelliklerine uygun görev tanımlamasına sahip olmalıdır.

Devam edersek;

• Doğru yöneticileri ve  danışmanları atamak.

• Aile dışından, gerekli kriterlere sahip üyeleri de yönetim kuruluna almak.

• Kısa, orta, uzun vadeli hedefleri belirlemek, sonuçlarını takip etmek.

• Stratejileri belirlemek, sonuçlarını takip etmek.

• Mutlaka bütçe yapmak, bütçesini, mali performansını irdelemek, gerektiğinde iyileştirmek.
• İdari ve mali denetimi sağlamak.

• Hissedarların, paydaşların mutluluğunu sağlamak.

• Şirketteki profesyonellerin güvendiği bir kurum olmayı becermek çok önemlidir.

Aile şirketlerinin ana sözleşmeleri tip sözleşme olması yerine, ailenin ve şirketin özelinde olabilecek kurallar da ana sözleşmeye mutlaka yazılmalıdır.

Burada birkaç örnek verebilirim;

• Ortakların hisse oranlarının, rızaları dışında değiştirilemeyeceğine yönelik kurallar.

• Ortakların paylarını elden çıkarmak istemeleri halinde uymak zorunda oldukları kurallar.

• Ortakların şirket imkanlarından yararlanmalarına yönelik kurallar.

• Genel Kurul’un nasıl yapılması gerektiğini düzenleyen kurallar.

• Yönetim Kurulu’nun oluşmasında uygulanacak kurallar.

• Şirketin temsiline yönelik kurallar. (Yönetim Kurulu Başkanı, Yönetim Kurulu Eş Başkanı temsil ve ilzam yetkisi ile görev süreleri, vb.)

• Şirketin bölünmesi, birleşmesi, tasfiyesi esnasında uyulması gerekli kurallar.

Ailenizi seviyorsanız, şirketinizin büyüyerek ve güçlenerek gelecek nesillere devredilmesini istiyorsanız, mutlaka ailenin ve şirketin kurallarını belirleyip imza altına almalısınız. Aksi halde aileniz dağılır, şirketiniz parçalanır, hepiniz kaybeden taraf olursunuz.

Nafi Güral

Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası

Yönetim Kurulu Başkanı