KUTSO MECLİS BAŞKANI NAFİ GÜRAL’IN 2023 YILI DEĞERLENDİRMESİ VE 2024 YILI BEKLENTİLERİ
Değerli Meslek Komiteleri ve Meclis Üyelerim
Zorlu geçen 2023 yılını tamamlıyoruz. Biliyorsunuz değişik etkenler oldu, yüz yılın felaketi depremin etkisi oldu, yüksek oranda seyreden enflasyonun etkisi oldu ama Allah’a şükür her şeyden evvel önce sağlığımızla sonra da işlerimizle ilgili üstesinden gelemeyeceğim ağır sorunlar yaşamadan bu günlere geldik.
Yeni yıla umutla bakıyoruz. Türkiye’nin ekonomisinin gelişmesinde ciddi ivmeler kazanıldı. Biliyorsunuz yeni bir ekonomik model, yeni bir ekonomik anlayış gündeme geldi. Sonuçlarının, hem uluslararası arenalarda hem de ülkemizdeki ekonomi çevrelerinde memnuniyetle karşılandığını izliyoruz.
2024’ü iyi yorumlamamız lazım. Pozitif anlayışlar ile hareket edip, durağanlaşmadan yolumuza devam edersek, başarı merdivenleri çıkabiliriz, ama durağanlaşırsak, bize ayrı bir sıkıntı, ayrı bir dert getirebilir diye düşünüyorum.
Her zaman söylediğim hesap adamı olmamız mecburiyetimizi bir defa daha tekrarlamak istiyorum. İş süreçlerimizin tüm aşamalarında hesap mantığını elimizden bırakmadığımız takdirde sürpriz olumsuzluklarla karşılaşmayız. Özellikle üretim yapan arkadaşlarımıza tavsiyelerim var.
Üretim maliyetlerini sağlıklı bir şekilde hesaplamalılar, tam kapasite üretim yaparsa birim maliyetlerinin ne kadar olduğunu hesapladıktan sonra, tam kapasiteden daha az üretim yaptıklarında maliyetlerinin arttığını, tam kapasite üretim yaptıklarında ise maliyetlerinin azaldığını göreceklerdir.
Neden böyle olduğunu yorumlayalım.
Üretim maliyetleri içinde iki faktör vardır.
-) Tam kapasite üretim aşamalarında kullanılan giderler, ki, üretim yapıldığında oluşan giderlerdir, mesela ham madde, işletme malzemesi, enerji, ambalaj, mavi yakalıların ücretleri vb. bu kulvarda yapılan harcamalardır.
-) Üretim olsa da olmasa da devam eden üretim dışı giderler vardır. Mesela beyaz yakalıların giderleri, iş yeri kiraları, ofis giderleri, taşıt giderleri, kredi maliyetleri, yangın kaza vb. sigorta giderleri, emlak vergileri, amortismanlar vb. giderler üretim yapılsa da yapılmasa da devam eder.
-) Söz gelişi tam kapasitede 1000 ünite üretimin maliyetinin 1,000,000₺. Olduğunu, üretim dışı giderlerin ise 250,000₺ olduğunu farz edersek, bir ünitenin maliyeti
1,000,000 + 250,000 = 1,250,000₺ toplam maliyet
1,250,000 toplam maliyet : 1,000 ünite üretim olduğunda
Bir birimin maliyeti 1,250₺ olur,
-) Tam kapasite değil de, eksik kapasite kullanarak, mesela 800 ünite üretim yaparsak
- üretim maliyeti 800,000₺;
- üretim dışı giderler değişmeyeceği için 250,000₺ devam eder.
Böylece
- 800,000₺ üretim maliyeti
- + 250.000₺ devam eden giderler
- = 1,050,000 ₺ giderler toplamı olacak
- Üretim miktarı 800 adede böldüğümüzde
- Ünite maliyetinin 1,050,000 : 800 ünite = 1,312 ₺ olduğu, yani maliyetin %5 oranında arttığı görülecektir.
Demek ki, üretim yapanlar tam kapasite çalışmaları halinde en ekonomik maliyetleri elde edebilecekler
Yetmez, ürettikleri satıp, stok maliyetlerinden kurtulmaların da çok önemli olduğu unutulmamalıdır.
Ticaret erbabında da tavsiyelerim var:
- Ölçek ekonomisine dikkat etmeleri, işlerini, olabilecek en yüksek düzeyde ciro elde edebilecek şekilde geliştirmeye çalışmaları hedeflenmelidir.
- Unutmayalım, az kazanç sürümü, sürüm kazancı çoğaltır. İşimizdeki ölçeğimiz ne kadar büyük olursa, az kazanç sürümü, sürüm kazancı çoğaltır anlayışımız sayesinde hak ettiğimiz kazanç elde edilebilir.
Ölçek ekonomisin önemini temsil eden bir ziyaretten söz etmek istiyorum.
Geçtiğimiz günlerde ulusal piyasada satış yapan bir firmanın üst düzel yöneticileri gelmiş Kütahya’ya. Belki pek çok üyemizi de ziyaret etmiş olabilirler. Firmanın ülke genelinde uyguladıkları kendi iş modelini anlatmışlar.
Anlattıklarından çıkan iş modelinin esası, az kazanç sürümü, sürüm kazancı çoğaltır mantığına dayandığını görüyoruz. Firmanın ülke genelinde 63 dağıtım deposu, 10.500 mağazası, 80.000 çalışanı, 2023 yılı cirolarının 230 milyar ₺ olduğunu, 2024 hedeflerinin 12.000 Mağaza 350 milyar ₺ ciro hedeflediklerini anlatmışlar.
Ayrıca şunları söylemişler. Pek çok üretici firma hesabını yapmadığı için günden güne öz sermayesini tüketiyor ve bu tüketimler bir gün gelecek, o firmaları sıkıntıya sokacak.
Bundan şunu anlamak lazım;
- Her zaman konuştuğumuz bir şey var biliyorsunuz, ölçek ekonomisi. Ölçek ne kadar büyük olursa, işlerimiz o ölçüde başarılı oluyor.
- Hesap yapma mantığımızı geliştirmemiz olmazsa olmaz iş modelimiz olması gerekmektedir.
- Bizim her birimiz kendi firmamıza özel iş modeli belirlememiz, olabildiğince ulusal marketlerin kulvarlarının dışında işler yapmaya çalışmamız veya onların kulvarlarındaki kalemlerin dışında fark yaratacak çeşitlere yönelmemiz gerekmektedir.
Değerli arkadaşlar, her şey çok değişiyor. Bizim iş hayatına atıldığımız günlerdeki becerilerimizle o gün ki kullandığımız argümanlarla bugünkü şeyler artık çok farklı oldu.
Hele hele günümüzde bir de yapay zeka gibi bir tabir var. Bu yapay zekayı çok iyi anlamamız lazım. Dikkat ederseniz televizyon reklamlarında üretimden, ticaretten ziyade teknoloji endeksli ürünleri piyasaya sürüyorlar. Onların özünde, kökünde de teknolojik gelişmeler var. Teknolojik gelişmelerden de kendimizi uzak tutmamamız lazımdır diye düşünüyorum.
Değerli arkadaşlar, zaman zaman kendi aramızda yuvarlak masa toplantıları yapalım. Bu yuvarlak masa toplantılarında birbirimizin sinerjisinden faydalanmaya çalışalım.
- 2024’ü umutla karşılıyorum, kazanılacak bir yıl olarak görüyorum.
- Özellikle seçim sonrasında ertelenmiş taleplerin gündeme geleceğini, işlerin olabildiğince açılacağını umuyorum.
- Moralimizi yüksek tutmamız lazım. Başaracağımıza inanıyorsak, inanın başarırız.
- Bütün mesele moral de, kendimize güvende, korkmadan yılmadan işlerimize sahip olmada .
Bu duygu ve düşüncelerle yeni yılda saadet, sağlık, esenlik, iş rastlığı ve bereketler diliyorum.
Allah’a emanet olun.
Nafi GÜRAL